Süleymaniye’den dünyaya açılan bir gönül penceresi: KİM Vakfı

Haber7 / Abdurrahman Koç – Mustafa Kalkan – Mutlu Şahin

Kız Sırları Kız Sırları Kız Sırları Kız Sırları Kız Sırları Kız Sırları Kız Sırları Kız Sırları Kız Sırları Kız Sırları Kız Sırları Kız Sırları Kız Sırları Kız Sırları Kız Sırları Kız Sırları Kız Sırları Kız Sırları Kız Sırları Kız Sırları Kız Sırları Kız Sırları Kız Sırları Kız Sırları Kız Sırları Kız Sırları Kız Sırları Kız Sırları Kız Sırları Kız Sırları Kız Sırları Kız Sırları Kız Sırları Kız Sırları Kız Sırları Kız Sırları Kız Sırları Kız Sırları Kız Sırları Kız Sırları Kız Sırları Kız Sırları Kız Sırları Kız Sırları Kız Sırları Kız Sırları Kız Sırları Kız Sırları Kız Sırları Kız Sırları Kız Sırları Kız Sırları Kız Sırları Kız Sırları Kız Sırları Kız Sırları Kız Sırları Kız Sırları Kız Sırları Kız Sırları Kız Sırları Kız Sırları Kız Sırları Kız Sırları Kız Sırları Kız Sırları Kız Sırları Kız Sırları Kız Sırları Kız Sırları Kız Sırları Kız Sırları Kız Sırları Kız Sırları Kız Sırları Kız Sırları Kız Sırları Kız Sırları Kız Sırları Kız Sırları Kız Sırları Kız Sırları Kız Sırları Kız Sırları Kız Sırları Kız Sırları Kız Sırları Kız Sırları Kız Sırları Kız Sırları Kız Sırları Kız Sırları Kız Sırları Kız Sırları Kız Sırları Kız Sırları Kız Sırları Kız Sırları Kız Sırları Kız Sırları Kız Sırları Kız Sırları Kız Sırları Kız Sırları Kız Sırları Kız Sırları Kız Sırları Kız Sırları Kız Sırları Kız Sırları

Her ne değin koronavirüs pandemisinde sayısı azalsa da İstanbul, birçok medeniyetin ev sahipliğini yaptığı tarihi camileriyle, yapılarıyla, mimari eserleriyle, dünyanın her yanından milyonlarca turisti ağırlayan kadim bir büyük kasaba konumunda.

2019 verilerine kadar Türkiye 52 milyon turist ağırladı. Bunun çok büyük bir kısmı da gayri-müslim misafirler. Bunların çoğu da camileri ziyaret ediyor.

Asya, Avrupa, Amerika ve çoğu kıtadan milyonlarca turist, bu kadim şehrin derin tarihinden kalan eserlerine alaka duymaya devam ediyor.

İşte bu eserlerden biri olan, Kanuni Sultan Süleyman’ın gücü ve Mimar Sinan’ın dehasının ceset bulduğu Süleymaniye Camii’nin yanı başında, kendilerini İstanbul’un camilerine ve İslam’a adamış bir tebliğ vakfı bulunuyor.

“Ülkemizi, camilerimiz, tarihi mekanlarımızı ziyaret eden tanıdık olmayan turistler için neler yapabiliriz?” davasıyla yola meydana çıkan ve Türkiye’nin dağıtılmış noktalarında, dini, tarihi ve kültürel alanları kullanarak ülkeye gelen turistlerin gönlüne hitap eden Kültürlerarası İletişim Merkezi (KİM) Vakfı, kapılarını Haber7’ye açtı.

“Eskiden sahabeler ülke ülke gidip İslamiyet’i temsilcilik, tebliğ faaliyetlerinde bulunuyorlardı.

Hatta camilerimizi ziyaret ediyorlar. Dolayısıyla bu kolaylığın da farkında olmalıyız”

Temellerini 2010 yılında atan KİM Vakfı, yola işte bu şiarla çıktı. Bugün bünyesinde barındırdığı genç gönüllüleri, yöneticisi ve personelleriyle İslam dinini, camilerini ve tarihini turistlere aktarma gayreti içerisinde. 

KİM Vakfı

Vakfın egzersiz alanı sadece camiler değil. İsteyen turistlere vakıf binasında Türk kültürünün tanıtımı ile ilgili sunumlar da bulunuyor. Bununla da kalmayıp keza Türk kültürünü, Türk mutfağını ve misafirperverliğini de tanımış oluyorlar.

KİM Vakfı’nın başkanlığını yürüten Mustafa Karaca, vakfın ayrıca gayri-müslimlere İslam dinini izah etmek hem de gönüllü gençlerin iletişim alanında kendini geliştirmesi için çalışmaya devam ettiğini söyledi.

Haber7 mikrofonlarına konuşan Karaca, dünyanın birçok yerinde kültürlerarası irtibat alanında birçok sivil toplum kuruluşu olduğunu, Türkiye’de ise bu tür oluşumların yeni yeni ortaya çıkmaya başladığını ifade etti.

“İLK İŞİMİZ NE OLMADIĞIMIZI ANLATMAK”

Ilk Kez Avrupa olmak üzere İslam’a yönelik karalama kampanyaları ayrıca medya hem de siyaset alanında artmış durumda.

Bunda da başarılıyız. Derhal her dokunduğumuz insan 180 derece bambaşka duygularla buradan ayrılıyor” diyor.

“HASBİ OLARAK BEKLENTİMİZ DEĞIL”

Karaca, şöyle devam ediyor:

“Bizimki tamamen Rabbimizin mesajını ulaştırmak. Bizim hasbi olarak bir beklentisizliğimiz var. Bütünüyle gönüllülük üzerine. Bir istatistik arkasında olmadığımız bir gönüllülük hareketi. Allah’ın mesajını anlamaya ve anladığımız kadarıyla da anlatmaya çalışıyoruz”

GENÇLERE ÇAĞRI

KİM Vakfı gönüllüleri genç kadın ve erkeklerden oluşuyor. Yaş aralıkları 20-25 civarında. Üniversite veya üniversite sonrası gönüllüler çalışıyor. Başkan Karaca, gönüllü edinmek isteyen gençlere ayrıca şu mesajı veriyor:

“Kendilerini yetiştirmelerini, keza dil donanımlarını, hem entelektüel bir veri alışverişi. Nihayetinde çok öbür kültürden insanlarla konuşuyorsunuz. Bir özgüven oluşuyor. Tabi kolay da yok bir özveri gerekiyor. Belli prensiplerimiz var. Çünkü yapılan iş hassas bir iş”

“CAMİYE İMAN ETMEK İÇİN GELEN TURİSTLER VAR”

x6tjl_1641303068_9341.JPG

Karaca, son olarak şunları aktarıyor:

“Gençlerin burada zamanı güzel değerleme imkanı var.

Camilerimizin içine iman etmek için gelen turistler var. Maalesef bu anlamda toplum olarak duyarlı değiliz. Hal lisanıyla bir Müslüman olarak temsil ettiğimiz şeyin temsiliyetine uygu bir muamele ortaya koymamız lüzumlu”

Öğle namazından hemen önce, Süleymaniye Camii’ne gelen turistleri karşılayan gönüllülerden biri Ayşenur Okur.

Takriben bir yıldır Süleymaniye Camii’nde gönüllü olarak atama yapıyor. Camiye gelen turistlere İslam dini ve cami hakkında bilgiler veriyor.

Okur, “Niçin gönüllü olmak istediniz?” sorusuna şöyle yanıt veriyor:

“İnsan bir iş yaparken bunun yanına gönüllü bir faaliyette bulunmayı ruhunu doyuran bir iş olarak görüyor. Burada insanların daha önce İslam hakkında hiçbir bilgisi yokken gelip burada bu bilgileri aldıktan sonraki o değişimlerini bakmak beni çok etkiledi”

Okur, 54 yaşında İtalyan bir mühendisin Müslüman olma hikayesini şöyle anlatıyor:

“Avrupa’daki tüm hayatını bırakarak Türkiye’ye yerleşiyor. Bütün hayatını geride bırakarak Müslüman bir ülkeye yerleşiyor ve geriye bakmıyor.

Açıkçası heyecanlanıyorum. Şayet yeniden hiç göremeyeceğim bir şey. Bir insanın hayatı değişiyor. Ola Ki de o zamana değin Müslümandı ama haberdar değildi. Aslında imanın şartlarını saydığımız kişiler ‘zaten ben buna inanıyordum’ diyebiliyorlar. O yüzden hayatı fazla artı değişmiyor fakat pratik olarak bir şeyler ekleniyor. Ve çok büyük bir ailenin parçası olduğunu ayrım etmiş oluyor. Ben bunun farkına ikimiz de vardığımızda fazla heyecanlanıyorum. Çünkü o kişiyle zaten Hz. Adem’den kardeştik ve şu an bir din kardeşliği müessesesine de sahibiz ve ben fazla yakın hissediyorum o kişiye aleyhinde”

“FARKINDALIĞINIZI FAZLA YÜKSELTİYOR”

Okur’a tarafından İslam’ı yabancı bir dilde açıklamak şiddet yok. Bütün tersi bunun yararlı bir şey olduğunu açıklama ediyor.

“Anlattığınız süre insanın zihnine daha çok oturuyor. Zorlama değil fazla keyifli bir süreç ve sizin müktesebatınızın üstüne çok önemli şeyler ekliyor. Farkındalığınızı fazla yükseltiyor” diyen Okur, gönüllü edinmek isteyenlerin vakit geçirmeden internet sitesi üzerinden başvurabileceğini aktardı.

“KALPTEN GELEN BİR ŞEY”

Süleymaniye Camii’nin bir diğer gönüllüsü ise Fatih Ciner, gönüllülüğün kalpten gelen, yaratıcıyla olan kuvvetli bağdan hasıl olan anlatma ricası olduğunu söylüyor. 

Yeryüzüne gönderilen peygamberlerin de İslam beyanat vazifesini ifa ettiğini, hakkı anlattığını söylerken, “Bu da sahiden bizim vazifemizdir.

Gerek e-postayla, lüzum öteki irtibat araçlarıyla bağlarını devam ettiriyor.

“ALLAH’I DOĞRUSU HİSSETTİĞİM İLK YER”

Fatih Ciner, İslam’ı tanınma sürecinden fazla etkilendiği Avustralyalı bir kadının hikayesini şöyle anlatıyor:

“Bundan birkaç ay önce takriben 20 dakikalık bir sohbet içerisinde Avustralyalı hanımefendinin gösterdiği reaksiyonlar beni fazla etkiledi. Anlattıklarım gayet olağan şeylerdi. Öbür bir şey anlatmadım. Sadece verdiğim bilgiler Allah nedir, İslam nedir? Anlaşılacak o ancak o hanımefendinin söylediği sözlerden bir tanesine, “Aslinda şu an burada Allah bir yerlerde burada hissediyorum. Burası birincil kez hayatımda karşılaştığım, yaratıcıyı fiilen hissettiğim ilk yer” dedi. O anda anladım oysa 15-20 dakikada bile biz bir hiçmişiz. Bizim yaptığımız şey sadece arabuluculuk, vesile. Burada hakkı olanı bildirmek bile yetiyor. Buna aç olan ruhlara anlatmak yetiyor. Ardından o bayan elhamdülillah Müslüman olmuştu. O anlar unutulmaz anlardı benim için”

Ciner, turistlerin şehadet getirdikten sonra kendilerinde nasıl bir his oluştuğuna yönelik soruya, “Bizim payımız orada o tebliği ulaştırdıktan sonra insanların hayatını ne dek değiştirdiği.

Ona biz vakıf olamayız. Ama bizim yaşadığımız ise biz o işte bir vesile olduk. Vesile olarak onun ne denli bir değişim yaşadığını mutluluğunu… Yan bunu kelimelerle ifade etmek muhtemel yok” biçiminde yanıt veriyor.

lYRoQ_1641303035_6142.JPG

Ciner, tanıdık olmayan dil bilen kişileri İslam’ı anlatmaya gösteri ediyor. “İslam’a aç olan, fakat kendilerinin farkında olan olmayan insanlara inşallah köprü olurlar” ifadelerini kullanıyor.

KİM Vakfı, turistlere bildiri faaliyetlerinin yanına Türkiye’nin farklı alanlara yönlendirilmiş bölgelerinden öğrencileri ve gönüllü adaylarını da misafir etme hareketine desteklemek için organizasyonlar düzenliyor.

Yine o organizasyonlardan birinde, Sivas Cumhuriyet Üniversitesi İlahiyat Fakülyesi’nden gelen öğrenciler, Ayasofya Camii’nde ağırlandı. Burada kendilerine cami hakkında bilgiler verildi.

Sonrasında Ayasofya’nın batısında, Caferiye Sokağında bulunan Sinan Erdebilî Tekkesi’ne geçildi. Burada KİM Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Fatih Özkan, öğrencilere İslami tebliğin öneminden bahsetti.

Sivas Cumhuriyet Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğrencileri

Özkan, “Yarın bir gün Allah’ın huzuruna çıktığımızda, biz size gayri-müslimleri ayağınıza kadar gönderdik.

sıra bulucu Geçici Mail pdf kitap indir antrenmanlarla matematik 1 pdf ilahi sözleri 1984 pdf türkçe pdf minecraft premium satın al ilahi sözleri youtube mp3 çevir Selçuk Sport Apk İndir Viski Fiyatları SMM Panel PDF Kitap indir